BELİRSİZLİĞİN ARDINDA KALAN

Her kelimenin taşıdığı anlam, bakış açısına göre daha da öznelleşiyor.

Öznelleşen her kelime, niyetlerle harmanlanan 'benim doğrum' algısını oluşturup gerçek olana sağırlaştırıyor.

Sağırlaşan kulaklar, alıştıkları cümlelerle ritim tutmaya devam ediyor. Her ritim, seslerin patlak verdiği bir cızırtıya dönüşüyor.

Seslerimiz, kendi dünyamızda haklı bir nidaya eşlik ederken herkesin dünyasında eksik kalıyor.

İzahını yapamadığımız bu kargaşa, empati duygusunu uzaklaştırıyor bizden.

Anlayabilmek ve anlamak arasında çok ince bir çizgi var. Biri, yalnızca kelimelerle ifade edilirken diğeri ise belli bir çabadan geçip karşıdaki kişinin aynasından bakmak için özen gösteriyor.

Kimsenin kimseyi tam manasıyla anlayamadığı ancak anlayabilmek için o kişinin yolundan geçip çabalamanın gerektiği ruh ve beden dengesinin tam manasıyla korunmadığı bir çağdayız. Birinin daima daha önde ilerlediği bir diğerinin ise geride kaldığı aynı yolda farklı denkliklerle eşitlik sağlanmaya çalışırken farkında olmadan yitiriliyor doğru olunması gerekenler.

Ertelenen her umursamazlık içte kalan bir ukdeye dönüşüyor.

Sahi ukde ne demekti? Düğüm.

Düğümlerden oluşan karışıklığı çözmek için ciddi bir sabır gerekir. İnsanlar içlerinde mevcut olan düğümü çözmek için ne kadar sabredebilir? Ya da edebilir mi?

Çözülemeyen her bir düğüm, git gide büyüyen bir yumağa dönüşürken bunu çözüp başarabilmek düşüncesi zihinlerdeki belirsizliği arttırıyor ve dolayısıyla puzzle tam manasıyla bir bütün olmuyor.

Düğümleri çözecek gücü ve iradeyi bulamayınca insan , bir şeyleri geride bırakabileceği umuduyla başka konulara yöneliyor ancak geride kalan ve çözülemeyen her durum, ileriye atılan adımları zorlaştırıyor.

Dilemediğimiz ve beklemediğimiz bir ânda şeffaf olmasını istediğimiz yol, zihnimizde halledemediğimiz belirsizliklerle tekrar karşımıza çıkıyor. Başa sarıyoruz.

Hayatta böyle bir yer işte, netleştiremediğin her eksik yöneliminden bir hatırlatma yapıyor sana.

Peki sen tam olarak nerdesin? Ne istiyor ne umuyor ve seçtiğin yol beklediğin gibi doğru olan mı?

Günün Notu;

'Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme. Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir' demiş Mevlana.

Yolların ferahlıktan genişleyeceği, insanların birbirini anlayabilmek için çaba gösterip yürekten hissedeceği, doğru olan niteliklerin hep var olacağı nice güzellikler nasip olsun hayatımızda..