BAYRAM EZİYETİ
BAYRAM EZİYETİ
BAYRAM KALKAN
petrolgazetesi@hotmail.com -
Çocukluk yıllarımdan beri bayramlarda şahit olduğum tek şey varlıklı insanların bayramı mutluluk ve huzur içinde, yoksul insanların ise sıkıntı içinde kutladıkları olmuştur. Parası olan aileler çocuklarına pırıl ayakkabılar ve yeni elbiseler alırken bazı çocuklarda yamalı elbiseler ve yırtık ayakkabılarla bayramı kutlardı. Yani o zamanda bayram fakirlerin değil, zenginlerin bayramıydı. Kendimi bildim bileli hiç bir bayramı canı gönülden huzur içinde kutladığımı hatırlamıyorum. Yıllardır yazdığım bayram yazılarının hiç birinde günümüzdeki bayramların güzelliğinden, gerekliliğinden söz etmedim. Yani bayramları hep olumsuz olarak karşıladım. Ve hiç bir zaman ne adımı, ne de bayramları sevmedim gitti. Nedenini merak edenler için yazayım.
Peygamber efendimizin zamanında bayramların bir değeri, bir kıymeti vardı. Her zengin etrafındaki fakir çocukları giydirir, ailelerine de bayram için maddi yardımda bulunurdu. Yani hiç bir çocuk bayramlara ayakkabısız, elbisesiz, girmez ve bayramı huzur ve mutluluk içinde kutlardı. Peki günümüzde durum nasıldır ona bir bakalım. Fakirler bayram gelmeden zaten bayram masrafı için bin telaş içine girmiştir bile. Zenginler ise bir ay öncesinde tatil beldelerinde otellerde rezervasyonlarını yapmış ve bayrama bir kaç gün kala kapağı tatil beldelerine atarlar.
Fakirler, fakirlerin çocukları ölmüş-kalmış umurlarında bile değil. 9 günlük bayramı zevk ü sefa içinde kutlayarak evlerine mutlu ve huzurlu bir şekilde dönerler. Öte yandan fakirler ise bayram nedeniyle borç aldıkları 30-40 bin lirayı nasıl geri öderim derdine düşerler. Kısacası bayramlar zengine sefa, fakire ise borç ile cefa getiriyor. Yani zenginler bayramlarda mutlu olurken, fakirler ise bayramlarda mutsuz ve borçlu oluyorlar. İşte bundan dolayıdır ki kendimi bileli bayramlara hep bu olumsuz gözle baktım, böyle bakmaya da devam edeceğim.
Öte yandan uzun bayram tatilleri insanların kabusu hâline gelmiştir diyebiliriz. 9 gün boyunca bankalar kapalı, ATM'lerde para yok. Aciller de hariç uzman doktor yok. Açık kahve, lokanta, sosyal hiç bir tesis yok, fırınlar bile kapalı.
Sözün özü... Varlıklı insanlar tatil beldelerinde keyif yaparken fakirler ise bayramlarda borç sahibi oluyor, çile çekiyorlar. İşte bu gerçekler her zaman bayramlara soğuk bakmamın başlıca nedeni olmuştur. Daha açık söylemek gerekirse ben bayramlarda çocuklarına giyim, kuşam, ayakkabı, elbise, şeker alamayan anne ve babalar adına bayramları kutlamıyorum. Ama herkesin bayramını kutlamasından da yanayım.
Herkesin bayramı kutlu olsun, Allah'a emanet olun.
