SORUMLU ERDOĞAN MIDIR?

Elbette bir ülkeyi 21 yıl yönetiyorsanız iyi hizmetlerden de, kötü hizmetlerden de ve olumlu, olumsuz gelişmelerden siz sorumlu olursunuz? Sayın Erdoğan'ın olumsuz hizmetlerini de, olumlu hizmetlerini de saymakla bitiremeyiz. Bu da yönetimin doğasında vardır! Mesela sayın Erdoğan, dolar ile TL'yi eşitleme başarısını bile gösterdi. Biz de bununla ülkece gurur duyduk. Ama ne olduysa FETÖ darbesinden sonra oldu, her nedense bütün olumsuzluklar peş peşe gelmeye başladı, bazı örnekler ve olumsuzlukları yazayım sizde hatırlayın.

Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanlış faiz politikası Corona  salgını, küresel ekonomik kriz ve art arda gelen deprem felaketleri de bugünkü ekonomik krize neden oldukları bir gerçektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aldığı yanlış faiz kararı ile bugünkü ekonomik krizden kısmen de  sorumlu olabilir. Ama pandemiden, küresel ekonomik krizden ve depremlerden sorumlu değildir.

Bunlar bütün dünya devletlerinin yaşadığı felaketlerdi. Kısacası her olumsuzluğun arkasında Erdoğan'ı aramak yanlış ve vicdani bir durum değildir diyebilirim. Şimdi gelelim esas konuya. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bazı yanlış politikaları bu olumsuzluklara sebep olmuş olabilir ama bu olumsuz tablodan sadece Erdoğan'ı sorumlu tutmak bence hiçte  doğru değildir. Her zaman Erdoğan sorumludur diyenlere sormak lazım. Peki bu olumsuzluklarda bizim hiç mi suçumuz yok? Elbette ki bizim de bunda suçumuz vardır. Hem de en büyük sorumlu en büyük suçlu biziz diyorum. Erdoğan, 85 milyon vatandaşın başına 85 milyon polis dikebilir mi? Tabi ki dikemez! Toplumun büyük kesimi merhametten, vicdandan yoksun olunca  ne yazık ki sonucu da böyle vahim krizler ve olumsuzluklar oluyor.

Bir kişinin bir marketten  bir kaç teneke yağ  aldığını gördüm. Kendisine, "hayırdır kıtlık mı var?" diye sordum. Oda, "Ne olur, ne olmaz hazırlıklı olalım" dedi. Meğerse bu aldığı beşinci yağ arabasıymış,  yani o vatandaş bir karaborsacı bir stokçuymuş. Bir düşünelim bir tek vatandaş bir günde 50'den fazla yağ alırsa bu da 50 çarpı 85 milyon demektir. Bu muazzam rakama hangi yağ fabrikaları cevap verebilir ki? Yağ fabrikaları da bu muazzam talebi azaltmak için kocaman bir zam yapmak zorunda kalacak. Ve bunun bedelini de 85 milyon vatandaş ödeyecek.

Bismil’de bir domates ekicisi tarlayı kiralar, domates eker aylarca emek verir, tarlada kilosunu 4-5 liraya satar. Nakliye, hal komisyon derken halde bir kilo domates 10 liraya satışa çıkar. Bir seyyar satıcı halk dili ile bir tablacı halden 10 liraya aldığı domatesi 25 liraya satmakta, hiç bir sakınca görmez. Vergi vermeyen, kira ödemeyen bir tablacı bir kilo domatesi bir günde 15 lira karla satıyorsa bunun adı vicdansızlık değilse nedir?  Domatesi eken 6 ay emek veriyor, kilo başı 4 lira kazanıyorken  pazarcı ve tablacı vicdansızlık yaparak bir kiloda 15 lira kazanıyor.

Şimdi soruyorum, bu vicdansızlıkları Erdoğan mı yaptırıyor bu insanlara? Ve Allah rızası için ne Belediye, ne de hiç bir yetkili bu vicdansızları ne denetliyor, ne de hesap soruyor. Ciğeri kediye teslim ederseniz sonucuna da böyle katlanırsınız. Gelelim zincir marketlere, gün yok ki, hafta yok ki saat yok, keyfi olarak etiketlere zam yapmasınlar! Bir kişiye, bir şirkete 15 bin marketin ruhsatını verirseniz sonucu da böyle  vahim olur. Yani vatandaşta vicdan, merhamet yoksa Erdoğan ne yapsın? Her toplum hak ettiği şekilde yaşar, hak ettiği şekilde yönetilir. Evet, Erdoğan yüzde 10 sorumlu ise bizlerde yüzde 90 sorumluyuz. Bunu sakın unutmayalım. Vesselam.