80'Lİ VE 90'LI YILLARDA BATMAN
80'Lİ VE 90'LI YILLARDA BATMAN
BAYRAM KALKAN
petrolgazetesi@hotmail.com -Evet 80’li ve 90’lı yıllarda Batman sıradan şirin mütevazı bir ilçe iken insanlar hep tanıdıktı. Birkaç hırsızımız, birkaç keşimiz, birkaç kabadayı geçinen delikanlı geçinen mafyavarı gayrimeşru adamlarımız vardı ve halk bunların hepsini tanırdı. Batman’da Türkiye Petrolleri’ne rağmen TPAO'da çalışanlar dışında ve zengin bir kaç ağa ve şeyh dışında neredeyse herkes fakir ve kısıtlı şartlara sahipti.
Batman yüz binlerce zengin ve yüzlerce sanatçı yetiştirdi. Mesela bir Cengiz İmren, bir Ahmet Güneştekin gibi. Bunlarla birlikte sanatı güzel ama ünlü olamamış çok kıymetli sanatçılar da yetiştirdi. Bunca sanatçıyı sever sayarken birde bende iz bırakan hayranlık uyandıran ünlü besteci ve söz yazarı arkadaşım kardeşim Cemal Onay'ı anlatmak isterim.
80’li yıllarda iki tane Sharp marka kasetçalar ile açmış olduğum Bayram Kasetçilik adlı iş yerimde tanıdım sevgili Cemal Onay'ı. Cemal o zaman toy bir delikanlıydı, ben ise Batman'ın İbrahim Tatlises’iydim. Cemal iş yerime geldi ve kendisini tanıttı, seçimler yakındı. Batman'da değerli dostum Ataullah Hamidi Belediye Başkanı adayı olmuştu. Sevgili Cemal Onay ise Ataullah bey için bir seçim şarkısı yapmıştı ve bu şarkıyı okumamı istedi. Söz ve müziği Cemal Onay'a ait olan o seçim şarkısını okudum. Ataullah bey seçimi kazanmıştı. İkimizde o seçim şarkısı ile biraz daha popüler olmuştuk.
Zamanla sevgili Cemal Batman'a sığmayacak, İstanbul'un yolunu tutacaktı. Cemal Onay İstanbul'a yerleştikten sonra yıldızı daha çok parlamıştı. İzzet Yıldızhan, Seyfi Doğanay gibi yerli-yabancı birçok ünlü sanatçıya yazmış olduğu eserleri vermiş okutmuştu. Evet, sevgili Cemal Onay'ın çocuklarım, hayatım, yaşama sebebim dediği eserlerini para karşılığı satamadığı için sanatsal olarak büyümüştü ama ekonomik açıdan çok fazla yol kat edememişti.
Ben ve birçok sanatçı arkadaşımın müzikten para kazanmak zor olduktan sonra bir yerde bizi biz yapan sanatımıza ihanet ederek sanata ve müziğe son verdik. Ama Cemal Onay ise tam aksine sanatına tüm yokluklara rağmen ihanet etmeden daha büyük bir aşk, daha büyük bir zevk ile devam etti ve halen devam ediyor. Kendisine sık sık, "Senin sanata müziğe olan sadakatine müziğe olan aşkına aşığım" diyordum. O da, bana, “Ağabey para benim için en son planda gelir. Ben parasız yaşarım ama asla sanat olmadan müzik olmadan yaşayamam" diye cevap veriyordu.
Şunun altını çizmek isterim ki değerli sanat adamı kardeşim Cemal Onay'ın sanat ve müzik aşkının sadece yüzde onu bende olsaydı benim şöhretim Türkiye'nin sınırlarını aşardı. Aslında sevgili Cemal’in sanat aşkını bir köşe yazısına sığdırmak imkansızdır. Onun sanat aşkına kitaplar yetmez. Sanatın devi iyi ki varsın, sanatın aşığı iyi ki varsın sanatın fedakarı. İyi ki varsın Cemal Onay.