‘HERKES İÇİN ADİL BİR ADLİ YIL İSTİYORUZ’
Batman Barosu, yeni adli yıl açılışı nedeniyle Adliye binası önünde basın açıklaması yaptı.
Yeni adli yıl açılışı dolayısıyla açıklama yapan Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, “2022-2023 Adli Yılı’nı yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ve avukatlık mesleğinin artık yapısal bir hâle gelmiş sorunlarına dair kaygılarla karşılıyoruz. Zira adli yıl, mesleğimize ve avukatlara yapılan saldırıların hız kesmeden devam ettiği, tüm yanlışlığına rağmen kurulan numaralı baroların eşitsiz şekilde desteklendiği, hak ihlallerinin, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının inanılmaz boyutlara ulaştığı, yoksulluğun derinleştiği bir iklimde başlamaktadır. Avukat sayısı artarken, iş alanları daraltılmakta ve mesleki faaliyetlerin önüne sürekli engeller çıkarılmaktadır. Stajyer avukatların, kamu avukatlarının, engelli avukatların, genç avukatların, emekli avukatların sorunlarının çözümü konusunda somut önerilerimiz göz ardı edilmekte, stajın içeriği boşaltılmakta ve niteliksizleştirilmektedir” dedi.
Avukatların mesleki faaliyetlerinde yaşadıkları her türlü zorluğa rağmen, adil yargılanma hakkının tesisi için çaba gösterirken, hak ettikleri Adli Yardım ve CMK ödemelerini zamanında alamamakta olduğunu ifade eden Şenses, “CMK ve Adli Yardım hizmetlerinde KDV’nin sıfırlandığı, serbest çalışan avukatların asgari ücrete kadar olan gelirlerine vergi muafiyetinin sağlandığı, bir yıllık genç girişimci Bağ-Kur primi muafiyetinin üç yıla çıkarıldığı bir adli yıl istiyoruz. 2019 Mart yerel seçimlerinde aralarında Batman Belediyesi’nin de bulunduğu 51 belediyeye İçişleri Bakanlığı’nın idari bir kararıyla illerin valileri veya ilçelerin kaymakamları kayyum olarak atanmıştır. Halk iradesini hiçe sayan, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne olan inancı tümüyle ortadan kaldıran bu kayyum kararlarını kabul etmek mümkün değildir. Batman Barosu, yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının görevlerine iade edilmesi çağrısında bulunmaktadır. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle kayda geçmek isteriz ki, Kürt meselesinin barışçıl çözümü ile Kürt kimliği ve Kürtçe’nin yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulması ertelenemez bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.