RAMANLI, HÜKÜMETE İSRAİL İLE TİCARETİ SORDU
RAMANLI, HÜKÜMETE İSRAİL İLE TİCARETİ SORDU
Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Bu demir, çelik, çimento kime gidiyor? ‘Acaba biz İsrail’le ticaretimizi bitirdik de Filistin etiketi üzerinden mi siyonistlerle ticarete devam ediyoruz’ sorusu akıllara geliyor. Bu işin sorumlularının kamuoyuna bir açıklama yapma mecburiyeti var” ifadeleriyle hükümete seslendi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, işgalci siyonist rejimle devam eden ticaret meselesi ile ilgili konuştu. Ramanlı, vergi politikaları ve gıda ürünlerindeki zararlı ve haram maddelerin satılmasına dair de değerlendirmelerde bulundu. Bir yıldır Filistin'de devam eden soykırımın konuşulduğunu ifade ederek açıklamalarına başlayan Ramanlı, "Bir yıldır Filistin'deki soykırımı konuşuyoruz. Barbar siyonistlerin insan kıyımını adeta izliyoruz. İşte geçtiğimiz gün yine Gazze Şeridi’nde Şehitler Hastanesi'nin yerleşkesinde barbar siyonistler çadırları bombaladılar. Orada insanlar yanarak can verdi. Her gün türlü türlüsünü gördüğümüz ölümlerin bir yenisiyle daha tanıştık. Daha ne zamana kadar bu soykırıma sessiz kalacağız? Daha ne zamana kadar siyonistlerin bu alçakça saldırılarına karşı tepkisiz kalacağız? Mesele sadece Müslümanların Filistinlilerin ya da Gazellilerin meselesi değil. Mesele bir bütün olarak insanlığın meselesidir. Ama gelin görün ki o süper devletler, uluslararası kuruluşlar, tek bir hayvan için bile olsa ortalığı ayağa kaldıranlar, on binlerce insanın katledildiği Gazze için kılını dahi kıpırdatmıyorlar. Bazısı da farklı gündemlerin peşinden koşarak siyonistlerin ajandasına adeta hamallık yapıyor ve Filistin meselesinin insanların gündeminden çıkması için çabalıyor. Bunların hepsi bütün bir insanlığın gözleri önünde cereyan ediyor" dedi.
Filistinli kardeşlerimizin artık ölümü tercih etmek zorunda bırakıldığını belirten Ramanlı, siyonist barbarların Gazze’yi insansızlaştırmak ve akabinde oraya işgalcileri yerleştirme hedefinde olduklarına dikkat çekti. Ramanlı devamla şunları kaydetti : "Filistin'in gündemden düşmesine müsaade etmeyen biz ve bizim gibi ehli vicdan, ehli iman insanlar bunu gündem ediyor. Ama bizim gündem etmemiz yetmiyor. Örgütlü kuruluşlarımızın, hükümetlerimizin de üzerine çok büyük sorumluluklar düşüyor. Peki, biz hükümetlerimizin durduğu zaviyeden memnun muyuz? Bulunduğu noktadan razı mıyız? Elbette ki hayır. Filistin'deki soykırımı engellemeye dönük adımlar atılsın diye çırpınırken boynumuzu bükmemize neden olacak ifşaatlarla karşılaşıyoruz. 9 Nisan 2024 tarihinde Gazze soykırımı olanca hızıyla devam ederken hükümet bir açıklama yaptı. 'İsrail’le olan ticarete kısıtlama getiriyoruz' dediler. Ne zamana kadar? Ateşkes ilan edilinceye ve oraya yeteri kadar kesintisiz insani yardım ulaştırılıncaya kadar. Siyonistler durdu mu? Hayır. Kamuoyunun baskısıyla 2 Mayıs'ta hükümet siyonistlerle bütün ithalat ve ihracatı durdurduğunu söyledi. Geldiğimiz aşamada çok farklı veçheleri ile ticaretin devam ettirildiğine dair şayialar gündeme düşüyordu. Doğruluğu-yanlışlığı konusunda Hükûmet tarafından tatmin edici bir şekilde hiçbir zaman açıklanmadı.
Türkiye İhracatçıları Meclisi’nin yayınladığı 31 Mayıs 2024 tarihli ‘Konsolide Ülkelere Göre Sektörel İhracat’ verilerine göre 2023 yılına göre, yani 2024 yılında Filistin'e gönderilen ürünlerden yüzde 453 binlik anormal bir artış var. Peki, içeriği ne? Soykırım yaşandı diye; gıda, ilaç, yiyecek mi içeriye sokabildik? Filistin’e ihracat edilen çelikte, yüzde 51 binlik bir artış var. Demir ve demir dışı metaller kaleminde yüzde 13 binlik devasa bir artış söz konusu. Filistin'de taş üstünde taş kalmadı. Ne hastane, ne okul, ne bina hiçbir şey kalmadı. Bu demir, çelik, çimento kime gidiyor? ‘Acaba biz İsrail’le ticaretimizi durdurduk bitirdik de Filistin etiketi üzerinden mi acaba siyonistlerle ticarete devam ediyoruz' sorusu akıllara geliyor. Bu işin sorumlularının kamuoyuna bir açıklama yapma mecburiyeti var."
Siyonist işgal rejimin halen devlet olarak tanınmasına ve Kürecik Üssü'nün kapatılmamış olmasına tepki gösteren Ramanlı, "Sayın Cumhurbaşkanı, Netanyahu ve hükûmetine terörist diyor. O halde terör devletini nasıl halen biz tanıyor olabiliriz? Yeryüzünde terörist dediği bir örgüte devlet muamelesi yapan kaç ülke var? 'Hedef biziz' diyen Sayın Cumhurbaşkanı değil mi? Bizi hedef almış siyonistlere Kürecik Üssü'nden ABD aracılığıyla istihbarat sağlanmasına nasıl hala göz yumabiliyoruz? Aliye İzzetbegoviç'in dediği bu sözü herkes kulağına küpe etsin; Kadiri Mutlak olan Allah'tır. Filistinlilere en ummadık yerden desteği verebilecek olan Rabbimiz var. Kaderi de O, yazar. Ne olup biteceğine O karar verir. Ama biz bu olup bitenler sırasında nerede durduğumuza karar veririz. Zalimin yanında mıyız, mazlumun yanında mıyız? Elimizle, dilimizle zulme ortak mı oluyoruz? Mazlumun acısını mı paylaşıyoruz? Yapabileceklerimizi yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz? Yapmamamız gerekenleri de acaba yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz? Bunun hesabını elbet bu dünyada olmasa da ahirette hepimiz vereceğiz. Herkes hesabını ona göre yapsın. Herkes yapıp ettiklerinden sorumlu olduğu kadar yapması gerekip de yapmadıklarından da sorumludur" diye konuştu.