“Tarihe ve kültüre sahip çıkıyoruz”

Bir kez daha tarihi bir güne şahitlik ettiklerini belirten Dağdeviren, "Gördüğünüz gibi İmam Abdullah Zaviyesini de bulunduğu yerden taşıyoruz. Daha önce Zeynel Bey ve Artuklu Hamamını da aynı şekilde taşımıştık. İmam Abdullah Zaviyesi, ilk olarak 12. yüzyılda Artuklular döneminde yapılmış bir yapıdır. Eyyubiler zamanında da özellikle İmam Abdullah’ın kabri esas alınarak yeniden şekillendirilmiştir. Ardından da 1478 yılında en son restorasyonunu Akkoyunlar zamanında görmüş. Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çeşitli restorasyonları zaviyede gerçekleşmiş. Zaviyemiz bir türbe ve onun hemen 13 metre yüksekliğinde bir kule bulunuyor. Doğu ve güneyinde bağlantılı olacak şekilde eyvan ve müştemilat kısmından oluşuyor. Bugün türbe kısmının taşıma işlemini gerçekleştireceğiz. 800 ton ağırlığında bir yapı. Bugüne kadar yapmış olduğumuz taşımaların en kritiği bizim açımızdan. Çünkü yapının çeşitli yerlerinde asimetriler var. Dolayısıyla daha hassas bir taşıma yapmamız gerekiyor. 2 bin 400 metre uzaklıkta ve 62 metre daha üst kotta yeni konumuna taşıyoruz türbeyi. Tabi bunu yaparken yine modüler taşıyıcı sistemlerini kullanıyoruz. 256 tane tekerleğimiz var” diye konuştu.

“ÇALIŞMALAR HASSASİYETLE YÜRÜTÜLÜYOR”

Yapılan çalışmaların uzun bir çalışma neticesinde ortaya çıktığını ifade eden Dağdeviren, "Bu çalışmalar tabi bugünün sonucu değil. Çok uzun bir çalışma sürecinin neticesinde bu noktaya gelmiş durumdayız. Hem Kültür ve Turizm Bakanlığımız hem de Tarım ve Orman Bakanlığımızın teknik personelleri ve aynı zamanda bilim kurulumuzun çok değerli üyeleri tarafından buradaki çalışmalar büyük bir hassasiyetle yürütülüyor. Her iki kuruma da çok teşekkür ediyoruz. İnşallah ülkemiz için hayırlı uğurlu olur. Yıllık 400 milyar dolar gibi bir getirisi olan bir barajımızdan söz ediyoruz burada. Cari açığımızın önemli bir kısmı petrol ve enerji ürünlerinin ithalatından kaynaklı. Dolayısıyla yerli ve yenilenebilir milli kaynaklarımızı harekete geçirmemiz gerekiyor. Bunu da yaparken tarihimize, kültürümüze, konunun uzmanlarıyla birlikte sahip çıkıyoruz. Buradaki bütün işlemler Cumhurbaşkanımız tarafından birebir takip ediliyor. Burada yapacağımız çalışmalar devam edecek. Dicle Vadisi’nde yapmış olduğumuz dolgular, aynı zamanda mağaraların korunması ve gelecek nesillere aktarılması içindir. Bununla ilgili çalışmalar gene aynı şekilde devam ediyor. Yamaç terasımız ve küçük saray dediğimiz yapılar var. Bunlarla ilgili çalışmalar da tamamlandı” açıklamasında bulundu.