Ramanlı'dan ailelere çocukları için anadili seçme çağrısı
Ramanlı'dan ailelere çocukları için anadili seçme çağrısı
HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin düzenlediği panelde yaptığı konuşmada başta Kürtçe olmak üzere ailelere çocukları için seçmeli anadil dersini muhakkak tercih etmeleri çağrısında bulundu. HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı, "Anadilimi Seçiyorum" temasıyla Zeytinburnu Nikah Sarayı'nda yoğun katılımla bir panel düzenledi. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardında HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Yahya Oğraş'ın açılış konuşmasıyla başlayan programda katılımcılara hitaben HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir konuşma yaptı. Yapıcıoğlu, dil özgürlüğünün, dil çeşitliliğinin ülkeyi geri götürmeyeceğini, aksine aidiyet duygusunu güçlendirerek selamete kavuşturacağını belirterek, anadilde eğitim için anayasal ve yasal düzenlemeler yapılması çağrısında bulundu. Av. Muhammed Ata Yüksel'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde; HÜDA PAR Batman Milletvekili Av. Serkan Ramanlı, Araştırmacı Yazar Vahdettin İnce, HezKurd Kurucu Başkanı Av. Suphi Özgen birer sunum gerçekleştirdi.
"Yaradılışta insanlar eşittir"
İnsanların sahip olduğu dillerin ne üstünlük sağlamak ne de utanılacak bir durum olmadığını, dillerin Allah tarafından verilen birer nimet olduğunu belirterek konuşmasına başlayan HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, "Bizim inancımıza göre yaradılışta insanlar eşittir. Hiçbirimiz bir başkasından daha iyi değildir. Hepimiz Allah'ın kullarıyız. İslam'da da kardeşiz. Kardeşin kardeşine kardeşlik yapması gerekir. Ancak maalesef Fransız ihtilalinden bu yana birçok kavim, birçok ırk kendileri için bir devlet kurmayı amaç edindi. Bu diyarda ne kadar ırk varsa çoğu kendi ırklarının adıyla birer devlete sahip oldular. Biz ise Müslümanız ve Müslümanların nerede toprağı varsa orası bizim yurdumuzdur. İnancımız budur" dedi.
"Yalnızca Kürtçe değil diğer diller de yasaklandı"
120 Yıl önce Sykes-Picot ile Müslümanlar arasında belirlenen sınırları önemsemediklerini belirten Ramanlı, "İnsan, İslam inancına sahipse, vahdet şuuruna sahipse onun için bu sınırların bir önemi olmamalı. Ancak bugün bu sınırlar siyasi, idari ve askeri yönden bir esas olmuştur. Kürt halkı, dört bölge devletinde 4 parça olarak dağılmış durumda. Bugün en büyük parçası Türkiye sınırları içerisinde. Kürtler ve Türkler, bin yıldan fazladır birlikte yaşıyorlar. Alınlarının akıyla, birbirleriyle bir yaşam sürdürmüşler. Birbirleri için kanlarını akıtmışlar, güzel ve iyi günleri de beraber görmüşler, zahmetli ve zor günleri de birlikte yaşamışlar. Her bir ırkın bir devlet olması olumsuzluğu İslam aleminin de gündemine girmesiyle Türkiye devleti kurulduğunda, maalesef o zaman bu halka hükmedenler Türkçe hariç hiçbir dili kabul etmediler. Yalnızca Kürtçe ve Zazaca değil Laz, Çerkez ve Abaza da görmezden gelindi. Yalnızca Kürtçe değil diğer diller de yasaklandı" diye konuştu.
"Maalesef dilimiz kendi aramızda yavaş yavaş kayboluyor"
Onlarca yıl asimilasyon ve inkâr devam ettiği için birçok kişinin, dillerini konuşmayı bıraktığını ifade eden Ramanlı, "Bugün Kürtler sayıca çok olduğu için onlarca yıl geçse de örf ve adetlerini terk etmediler, dillerinden vazgeçmediler ve şimdiye kadar da bu mücadele devam ediyor. Bu zülüm, baskı ve dilimizin yasaklanması bundan 10 yıl önce, 20 yıl önceden bu yana yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bugün neden bir araya toplandık? Eğitim İşleri Başkanlığı 1,5 yıldır bunun üzerinde çalışıyor ve istiyor ki Türkiye'nin tamamı, yalnızca Kürtler ve Zazalar değil Laz, Çerkez ve Abazalar da çocuklarını kendi dillerine yönlendirmelerini istiyor. Çünkü kendimiz için istediğimizi Müslüman kardeşimiz için de istiyoruz. Kendimiz için hak gördüğümüz şeyleri tüm Türkiye için de hak görmeliyiz. Çünkü bu inancımızın esaslarındandır. Ancak bugün maalesef dilimiz kendi aramızda yavaş yavaş kayboluyor" diye konuştu.