‘EĞİTİMİN SORUNLARI KATLANARAK ARTIYOR’
‘EĞİTİMİN SORUNLARI KATLANARAK ARTIYOR’
Eğitim Sen Batman Şubesi, 2023-2024 eğitim öğretim yılında öğrencileri ve velileri bekleyen birikmiş sorunlara dile getirerek, çözüm ve önerilerini dile getirdi. Eğitim Sen Batman Şube Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada; “Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, uzun yıllardır en temel işlevlerini dahi yerine getiremez durumdadır. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemekte. Özellikle son birkaç yıldır derinleşen ekonomik kriz soncunda artan fiyatlar okul masraflarını ciddi oranda arttırmış, çocuk okutan ailelerin bütçelerini derinden sarsmaya başlamıştır. Seçim sonrasında peş peşe gelen zamlarla birlikte veliler, çocuklarına günlük harçlık vermekte zorlanmanın yanı sıra beslenme çantalarını dahi dolduramama korkusu yaşamaktadır. Mevcut eğitim sistemi okulda ve toplumsal yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin müşteri olarak görülmesini hedeflerken, eğitim sistemi içindeki sınıfsal eşitsizlikler giderek derinleşmektedir. Aynı okul içinde sınıflar, aynı bölgede okullar ve farklı bölgelerdeki okullar sürekli birbirleriyle rekabet içine sokulmuş durumdadır. Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. MEB’in 8 Eylül’de okullara gönderdiği yazı ile deprem yaşanan illerin dışındaki illerde daha önce Anaokullarında ve Anasınıfı öğrencilerine verilen öğlen yemeğinin de kaldırılması akıllara ziyan bir durumdur. Okullara temizlik personeli, güvenlik, kırtasiye malzemelerinin temini için yeterli ödenek aktarılmadığı için idare ve okul aile birlikleri velilerden zorlama ile bağış vermeye mecbur bırakılmakta, bu durum da öğrenci velilerini ciddi anlamda zorlamaktadır.
“EĞİTİM- ÖĞRETİM ÖDENEĞİ BİR MAAŞ TUTARINDA OLMALIDIR”
İhtiyaç olduğu halde 800 bini aşan ataması yapılmayan öğretmenlerimizin; acımasız bir emek sömürüsüne mahkûm edilen binlerce özel sektör öğretmenimizin, asgari ücretin de altında devlet eliyle çalıştırılan ücretli öğretmenlerimizin ve sözleşmeli öğretmenlerimizin sorunlarını kapsamamaktadır. Yasa yeniden düzenlenmeli sözleşmeli kadrolu ayrımını ve güvencesiz çalıştırma yöntemlerini engellemelidir. Eşit işe eşit ücret ilkesiyle tüm eğitimciler özel sektör öğretmenleri de dahil olmak üzere güvenceli çalışmayı esas olan eğitimcilerin en temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir ücret düzenlemesi yapılmalıdır. Her yıl öğretmenlere verilen eğitim öğretim ödeneği bugünün gerçekleriyle uyuşmamaktadır. Bu ödenek sadece öğretmenlere değil tüm eğitim çalışanlarına verilmeli, her yıl iki kere bir maaş tutarına ödeme yapılmalıdır. Okulların eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştığı, eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde her geçen gün bilimsellikten uzaklaşılması, eğitimin zaten sorunlu olan yapısının daha da kötüleşmesine neden olmaktadır. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, elbette ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullarda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız değildir. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, milliyetçiliğin ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde, eğitim ve bilim emekçileri ve tüm öğrencilerimizin kamusal, bilimsel, demokratik ve anadilinde bir eğitim hakkını savunmaya, mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürmeye kararlı olduğumuzu buradan bir kere daha söylüyoruz” denildi.