‘Diyabet birçok hastalığın habercisidir’
14 Kasım Diyabet Günü nedeniyle açıklamada bulunan SAĞ-ÇEV Başkanı Sıtkı Güneş, kontrol altına tutulmayan diyabetin birçok hastalığın habercisi olduğunu belirtti.

14 Kasım Diyabet Günü nedeniyle açıklamada bulunan SAĞ-ÇEV Başkanı Sıtkı Güneş, kontrol altına tutulmayan diyabetin birçok hastalığın habercisi olduğunu belirtti. Güneş, "Türkiye’de diyabet artış hızı yüzde 7,8'dir. Diyabet, sağlıkla beraber ülkelerin ekonomik büyüklükleri, sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde de büyük yük oluşturuyor. Diyabetin belirtileri; sık sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, hızlı kilo kaybetme, halsizlik ve çabuk yorulmadır. Yaşam boyu süren ciddi bir metabolizma bozukluğu olan diyabet, müdahale edilmediği takdirde vücudun hemen hemen bütün organlarını etkileyebilmektedir. Kontrol altında tutulmayan diyabet, kalp hastalıklarına yol açar. Gözlerin hasar görmesi, böbreklerin hasar görmesi, sinirlerin hasar görmesi ve ayak komplikasyonları oluşur. Gebelikte doğumsal bozuklukların görülme risklerini artırmaktadır" şeklinde konuştu.
“DİYABET TEDAVİSİ, BİR TAKIM İŞİDİR”
Diyabetin kesin bir tedavisinin olmadığına dikkat çeken Güneş, "Amaç organ hasarlarının önlenmesidir. Diyabet tedavisinde amaç; hastanın kendini daha iyi hmesinin yanı sıra, diyabet nedeni ile gelişebilen kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz problemleri, sinir hasarı ve iyileşmeyen yaralar gibi komplikasyonların önlenmesidir. Diyabet tedavisi, bir takım işidir. Merkezde hasta olmak üzere bu takımda; hastaya yardımcı olacak diyabet uzmanı endokrinoloji, diyabet hemşiresi ve diyetisyen olmalıdır. Gerektiğinde hastaların göz, kalp, böbrek veya ayak problemleri için ilgili bölümlere koordineli çalışmaya gidilmelidir. Diyabet tedavisinin amacı yüksek kan şekeri seviyelerini kontrol altına almaktır. Bunu sağlayacak çeşitli yöntemler vardır. Bunlar; sağlıklı besinler tüketmek. Düzenli egzersiz yapmak ve gerekli olması halinde ağızdan ilaçlar veya insülin kullanmak, kan şekeri ölçümleri yapmaktır. Haftanın 5 günü düzenli olarak en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapılmalıdır. Risk faktörü taşıyan kişilerin, erken tanı için düzenli kontrollerini yapmalarıdır" ifadelerini kullandı.