ÇELİK, “YA BU MESELEYİ ÇÖZERİZ, YA DA BU MESELE BİZİ ÇÖZER”

Av. Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panelde Prof. Dr. Mümtazer Türköne ve Prof. Dr. Hüseyin Çelik konuşmacı olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü Batman Barosu Başkanı Av. Abdülhamit Çakan yaptı. Panelde Ortadoğu’daki yeni dengelerin Türkiye için doğurduğu fırsatlar, riskler ve iç siyaset üzerindeki etkileri farklı başlıklarla değerlendirildi.

''TÜRKİYE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOLA GİRDİ''

Akademisyen-yazar Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Türkiye’nin bölgesel gelişmelerle doğrudan bağlantılı derin bir dönüşüm sürecine girdiğini söyledi. Suriye sınır hattında başlayacak entegrasyonun hem ekonomik hem güvenlik açısından yeni bir dönem anlamına geldiğini belirten Türköne, “Nusaybin’den baktığınızda Kuzeydoğu Suriye’nin Türkiye’ye entegre olacağı bir dönem geliyor. Haseke’deki bir Kürdün güvenliği ile Edirne’deki bir Türk’ün güvenliği arasında fark kalmayacak” dedi. Türköne, Ortadoğu’daki güç dengelerinin değişmesiyle Türkiye’nin önünde yeni fırsat alanlarının oluştuğunu ifade etti.

''İÇ BÜNYEMİZİ GÜÇLENDİRMEZSEK SORUN DEVAM EDER''

Kültür ve Milli Eğitim eski Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, konuşmasında Türkiye’nin iç barışını ve toplumsal bütünlüğünü güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. “Bizim ihtiyacımız cephe değil, güçlü bir iç bünyedir. 86 milyonun huzurunu sağlayacak yapıyı kurmak zorundayız” ifadelerini kullanan Çelik, çözüm süreçlerine yönelik geçmiş deneyimlerin de bugünkü tabloya ışık tuttuğunu söyledi. Çelik, sürecin bugüne kadar mali açıdan da büyük bir yük oluşturduğunu belirterek şu çarpıcı ifadeyi kullandı: “Bugüne kadar bu meseleye harcanan miktar 2 trilyon doları buldu. Bir PKK’lının cenazesinin devlete maliyeti 40 milyon dolar. Ya bu meseleyi çözeriz ya da bu mesele bizi çözer.”