İSİMSİZ YAZILAR…

Gündem Yayın: 17 Kasım 2019 - Pazar - Güncelleme: 17.11.2019 00:05:08
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

                                                                                                                                               Refik SINIR

İnsanoğlu hayattan hep güzel şeyler ister.
Kimi çabalar uğraş verir fayda etmez, kimi emek sarf etmeden saltanat sürer.
Biz neyi ne kadar hak ettiğimizin farkındaydık, lakin karşılığında ne aldık ne verdik bu hesapları yapmadık.
Saygıdan, sevgiden, samimiyetten, dürüstlük ve hoşgörülü olmaktan daha güzel bir şey yoktu.
Kimileri dünyanın sadece kendi eksenlerinde döndüğünü, bu eksende yanlış giden her şeyde bir suçlu aradı.
Oysa hiç kimse masum değildi.
Suçluyu suça iten bir şeyler vardı.
Sorunların çözüm noktasında diyalog yerine öfkemize, sinirimize, hâkim olmadığımız için şiddetin bir alternatif olduğunu benimsedik.
Kimine belki bu gerekirdi ama nabza göre şerbet vermek en iyisiydi.
Yaptığımız hesaplarda bunları hesaba katmadık.
Benliğimizde eksik tuttuğumuz değerler, bıraktığımız şeyler ya da fazla olduğumuz haller nelerdi?
Bunu kendimize sormalıyız.
Biz dâhil, her şey evrene aitken, neyin kavgasındaydık.
Hepimiz ölümlü ve fani olduğumuzu  biliyoruz.
Ve bir gün vakti gelince sonsuz bir yolculuğa çıkıp her şeyi evrende bırakacağız.
Mutlu ettiklerimizde vardı, mutsuz ettiklerimizde.
Güzellik, iyilik, vefa, sadakat, saygı, sevgi, hoşgörü, yumuşak davranmak polyanacılık değildi.
Bilakis insan olmanın gereğidir.
Soruyorum size.
Neyin derdindeyiz, hangi kafadayız.
Hakikaten biz çok mu mükemmeliz.
Her şeyi bilen, her şeyin üstünde görünen, hatasız, kusursuz varlıklar mıyız?
Kimiz biz.
Hatalarımızı, kusurlarımızı görmeyecek duymayacak kadar kör ve sağır mıyız?
Farkında ya da değil. Görülen o ki.
Haklarımıza saygıyı, birbirimize sevgiyi, insan olmanın gayesini, varoluş nedenimizi yitirmişiz.
Oysa her şey bize olağan geliyor değil mi?
Bilmeden telafisi olmayan derin yaralar bırakmışız birbirimize.
Kim, kime ne kadar hüzün, ne kadar mutluluk kattı bunların hesabında mıyız?
Oysa şu evrende kimse kimseden üstün yaratılmamıştı, sadece farklılıklarımız vardı.
Şairin de dediği gibi, siyah olmasaydı, beyazın ne anlamı vardı.
Tek renk, tek düşünce, tek yaşam tarzının ne güzelliği var ki?
Biz rengârenk güzeliz.
Birbirimizi anlamak için, kendimizi zorlayıp, anlatmak zorunda mıyız? Hayır değiliz.
Sadece azıcık duygudaşlık (empati) kurabilsek ihtiyacımız olan şeyin ne olduğunu ve karşıdakinin ne istediğini anlayabiliriz.
Görünenin ardında, görünmeyeni görmeyecek kadar kör değiliz aslında.
Perdeleri aralayıp, gerçekleri görmeliyiz artık.
Gerçeklerle yüzleşince hem kendimizi tanıyacağız, hem de neyi neden istediğimizin gerekçesini daha iyi anlayacağız.
İnsan türü ikiye ayrılır, iyi insanlar ve kötü insanlar.
Sorsan herkes ben iyiyim der.
Ohhh ne ala, ne alaaa.
Dünyadaki bu kadar kötülüğü kim yapıyor öyleyse.
Acaba diyorum...
Madem herkes  iyi, herkes iyilik meleği, herkes insanlık abidesi.
Dünyadaki bütün bu kötülükleri bizim bilmediğimiz başka varlıklar mı yapıyor.
Durun durun aklıma geldi.
Sahii yaaa şeytan diye biri var o, yapıyor bunları değil mi?
Heee yaaa neden düşünmedim, bütün bu kötülükleri şeytan yaptı ve sizin hiç suçunuz yoktu.
Herkes masumdu, kimse kötü değildi.
Buna inandınız değil mi?
Çok komiksiniz inanın, hem de çok.
Bu yazıyı yazarken hiç gülesim yoktu.
Şimdi gülüyorum. :-)
Komedi gibisiniz yaaa.
Tenzih ettiklerim hariç...
İçinde kötülük besleyen insanlar.
Size sesleniyorum...
Şeytan bir şey yapmadı aslında.
Siz buna hazır olduğunuz için seçilmiş kişiler olarak şeytana uydunuz.
Kendinizi kandırmayın lütfen.
İçinizde menfaatinizi öne çıkaran bir hırs vardı.
Çekemediğiz insanlar vardı.
Dünya malı ve dünya zevkleri başınızı döndürdü.
Bizimle paylaşmak istemediğiniz ve size yetmeyen bir dünya vardı.
Bu dünya sadece sizin olmalıydı.
Şehvetinize ve paraya esir oldunuz.
Bütün mesele buydu.
Ölüm sizin için yok, hesap gününüz yok, bu dünyanın ebedi kalanları sizlersiniz herhalde.
Bu yüzden her şey böyle oldu.
Aslında bu dünyayı ve içindeki her şeyi size bırakıp gitsek iyi olacak.
Ne dersiniz.
İşte o zaman her şey düzelecek bunu çok istiyorsunuz değil mi?
Merak etmeyin...
Bizde bu dünyadan gitmek istiyoruz, sizinle yaşamak bize de zor geliyor aslında.
Amaaa Allah bizi sizinle imtihan ediyor işte.
Çaresiz elimiz, kolumuz bağlı bekliyoruz.
Biz Allah’ın vaadini biliyor, bize verilen cezayı çekiyoruz.
Kötüler mi?
Mahşerde bu filmi hep birlikte izleyecek.
Hesap günü çetin olacak bunu biliyoruz.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.