Dikkat! Çocuğum ‘halsiz’ deyip geçmeyin...

Sağlık Yayın: 23 Ekim 2018 - Salı - Güncelleme: 23.10.2018 11:17:01
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Çocukların ellerinden düşmeyen cep telefonları, soludukları havanın kirliliği ya da kimyasal maddelere maruz kalmaları, onların küçük yaşta kansere yakalanma riskini artırıyor.

Lösemili çocuklarda kök hücre nakli tedavi başarısını yüzde 90’a çıkarıyor!

Çocukların ellerinden düşmeyen cep telefonları, soludukları havanın kirliliği ya da kimyasal maddelere maruz kalmaları, onların küçük yaşta kansere yakalanma riskini artırıyor. Türkiye’de çocukluk çağında görülen kanserlerin başında ise lösemi geliyor. Artışa karşın, tedavilerdeki başarı oranlarının da gittikçe yükseldiğini belirtiyor. Özellikle lösemili çocuklara uygulanan kök hücre nakli ile tedavi başarısının yüzde 90’a kadar çıkıyor.

0–15 Yaş arasında görülen kanserleri ‘çocukluk çağı kanseri’ olarak tanımlayan uzmanlar, Türkiye’de her yıl 2 bin 500 ile 3 bin çocuğa, çocukluk çağı kanseri tanısı konduğunu belirtiyorlar. Çocukluk çağı döneminde görülen kanser türleriyle ilgili bilgi verdi

Ailelerin bu hastalığa karşı duyarlı ve dikkatli olması çok önemlidir. Özellikle çocukta hızla ilerleyen solukluk, karaciğer ve dalak büyümesi olması durumunda hemen hekime başvurulması gerekmektedir. Bu hastalıklar bazen çok sinsi seyredebilir ve aileler tarafından fark edilemeyebilir.

Erken tanı ve erken tedaviye başlamak çok önemli

Halk arasında “kan kanseri” olarak bilinen löseminin çok çeşitli tipleri vardır. Lösemi tiplerinin genel olarak ortak özelliği çok sinsi olması. Başlangıçta sadece cilt renginde solukluk, tekrarlayan enfeksiyonlar şeklinde bulgular ortaya çıkıyor. Ayrıca halsizlik, yorgunluk, sık enfeksiyonlara yakalanma, basit bir demir eksikliği anemisi gibi de bulgular verebiliyor. Bu sinsi bulgular bazen tam olarak değerlendirilemiyor. Daha sonra hastalık ilerledikçe karaciğer ve dalak büyüyor, çocuğun rengi soluyor, ardından doktora başvuruluyor, kemik iliği ve kan örneklerinde incelemeler yapılarak teşhis ediliyor. Ancak vurgulamak isterim ki her hastalıkta olduğu gibi kanserin tüm türlerinde erken teşhis çok önemli.

Çocukluk çağında görülen tüm kanser türlerinin dörtte birini oluşturan löseminin ALL ve AML olarak iki türü bulunuyor. ALL’nin görülme sıklığı, özellikle 2–7 yaş arasında artıyor. AML ise tüm lösemilerin yüzde 15’ini oluşturuyor. Az görülmesine karşın tedavisi daha zor gerçekleşiyor.

Belirtiler; halsizlikten kemik ağrısına…

Halsizlik, nedeni bilinmeyen ateş, kilo kaybı ile karın ve kemik ağrısı gibi şikâyetler, löseminin belirtileri sayılıyor. Hastalığın en kötü yanı, sinsi başlaması. Şikâyetler ortaya çıktığında herhangi bir kan testi ve hemogram yaptırılmazsa, basit bir enfeksiyon olarak görülürse, tedaviye geç kalınıyor. Bu gibi durumlarda periferik yayma yapılarak kanın mikroskop altında incelenmesi gerekiyor. Demir eksikliği anemisi olduğu zannedilirken lösemi hastası çıkan çocukların sayısı, her geçen gün artıyor.

Her çocuğa farklı tedavi uygulanıyor

Her çocuk hastanın tedavi şekli, farklı. Çünkü tedavi protokolü, tamamen hastalığın seyrine ve kişinin tedaviye verdiği cevaba göre şekilleniyor. ALL, sadece kemoterapi ile yüzde 90 oranında tedavi edilebilen bir hastalıkken, AML’de bu oran yüzde 50’lere düşüyor. Ancak kök hücre nakli devreye girdiği zaman başarı oranı yüzde 90’a çıkıyor. Tedavi süresi kız çocuklarda iki yıl sürerken, erkek çocuklarda üç yılı buluyor. Görülme sıklığı ve tekrar oranı erkeklerde daha yüksek olduğu için, onlara uygulanan tedavi biraz daha güçlü uygulanıyor.

Aileler neler yapmalı?

• Çocuklar teknoloji ile mümkün olduğunca geç tanışmalı. Küçük yaşlarda bilgisayar, cep telefonu ve mikrodalga fırınlar gibi fiziksel dalga yaratabilecek teknolojik ürünlerden mümkün olduğunca uzak tutulmalı.

• Yüksek gerilim hattı geçen yerlerde uzun süreli yaşanmamalı.

• Doğal ortamda yetişmeyen her şey kanseri tetikleyebiliyor. Bu tetiklemenin kimde, ne zaman, niye ortaya çıktığı henüz bilinmiyor.

• Bebekler mutlaka anne sütü ile beslenmeli. Anne sütü, çocukları ileriki yaşlarında da kanserden koruyor. 18 ay boyunca anne sütü alan bir bebeğin orta yaşlarda karaciğer kanserine yakalanma riski 10 kat azalıyor.

 

 

                                                     Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

                                                      Uzm. Dr. Muhammed AKIL

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.