‘Cumhuriyeti demokratikleştireceğiz’

Halkların Demokratik Partisi tarafından Batman’da düzenlenen “Demokratik yerel Yönetimler Bulaşması” Belediye Konferans Salonunda düzenlenen programa “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” pankartı asıldı.

Yaşam Yayın: 12 Ocak 2020 - Pazar - Güncelleme: 12.01.2020 14:50:24
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Programa, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, HDP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, HDP Milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri katıldı. Demokratikleşme anlayışının, demokratik yerel yönetim anlayışıyla merkezi anlayış arasına sıkıştığına dikkati çeken HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bütün farklılıkların yok sayıldığı kayyım cumhuriyeti modeline karşı demokratik cumhuriyet dediklerini söyledi. Seçim süreçleri ve seçilmişlerin tutuklanması, kayyım atanmalarını konu alan sinevizyon gösteriminin ardında konuşan Batman Belediye Eşbaşkanı Mehmet Demir, tutuklu bulunan belediye başkanları ve milletvekillerini selamlayarak, onların içeride olmasına neden olan faşist rejime karşı diz çökmeyecekleri mesajını verdi.

“TARİH BİZE FAZLASIYLA ÖĞRETTİ”

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demokratik Yerel Yönetimler denilen mesele, içinde bulunulan demokratikleşme meselesinin, demokratikleşme sorununun en önemli odağını oluşturduğunu söyledi. Temelli; “Yerel yönetimler dediğimiz alanda bir demokratikleşme gerçekleşmediği sürece, genel anlamda bir demokratikleşmeden söz edilemeyeceğini, aslında tarih bize fazlasıyla öğretti. Bugün açığa çıkmış o kayyumcu zihniyetin beslendiği kaynaklar, 1924 Anayasası’ndan sonra bir idari teşkilatlanmanın yansımasından başka bir şey değil. Bu teşkilatlanma, siyaseten tekçidir ve merkezi bir teşkilatlanmadır, mali olarak da merkezidir. Dolayısıyla hiçbir özerk alana yaşam hakkı tanımaz. Bugün yaşadığımızı kayyum rejiminin bütün bu tarihsellik içinde okuduğumuzda, Cumhuriyetin demokratikleşmesiyle ne kadar alakalı olduğunu gösterir. İddiamız ne Cumhuriyeti demokratikleştireceğiz diyoruz. Bu iddiamız mevcut düzenin karşısında bir seçeneği var ediyor. Yerel yönetim mücadelesi aslında özerk yapıların açığa çıkması, merkeze karşı güçlenmesidir. Merkez bütün bu çevreyi elinde tutabilmek için, elinde sadece savaş ve şiddet kalmıştır. Bunun dışında elinde hiçbir mekanizma kalmamıştır. Savaşa şiddete karşı çıkarak yerel demokrasi anlayışımızı tüm toplumla buluşturarak büyük dönüşüm açısından önemli bir hamledir” diye konuştu.

“YEREL YÖNETİMLER İŞLEMEZ HALE GELMİŞ”

Yerine kayyım atanan eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ise Kürtlerin kazanımlarının hedef alındığı bir dönem yaşadıklarını belirterek, “Hiçbir dönem şimdi ki gibi Kürtlerin üzerine gelindiğini görmedim. Tamamen Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik ve Kürtlerin kazanımların fili olarak bitirmeye yönelik bir durumla karşı karşıyayız. Kürtlerin moralini bozmaya ve demokratik siyaseti dağıtmaya yönelik bir anlayışla yaklaştıklarını biliyoruz. Koşullar ne olursa olsun demokratik siyasette ısrarlı olacağız. Demokrasinin en önemli ayaklarından biri yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler olmadan demokrasiden söz etmek mümkün değil. Ancak bugün görüyoruz ki, sadece kayyum atanan belediyelerimiz değil görev başında olan belediye eşbaşkanlarımız da vesayet altındadır” dedi.

“LİBYA’DA NE İŞİNİZ VAR?”

 

Ortadoğu’da yaşanan çatışma ve işgallere de dikkati çeken Türk, Erdoğan’ın “Yabancı güçler Ortadoğu’dan çekilmeli” sözünü hatırlatarak, “Bir taraftan da Ortadoğu’nun her yerini işgal eden bir yönetimle karşı karşıyayız. 100 yıl önce Libya bağımsız olmuş, çıkıp diyor ki ‘Mustafa Kemal’in Trablusgarp’ta ne işi vardı?’ 100 yıl geçti üstünden. Şimdi bağımsız bir Libya var. Bağımsız bir Libya, Yemen, Irak var. Yabancı güçler çekilsin diyorsunuz, Afrin’de ne işiniz var? Serêkaniyê’de ne işiniz var? Erbil’de Süleymaniye’de ne işiniz var? Telebyat’ta ne işiniz var? Aslında bu emperyalist emellerinin çok açık bir şekilde ortaya çıkarılması gerekiyor. Bizim burada görevimiz sadece Kürt halkına mesaj vermek değil. Bizim görevimiz Türkiye halklarının tamamına mesaj verecek, onu düşündürecek, ikna edecek bir siyaseti gündeme getirmek ve bu siyaset üzerinden politika yürütmek lazım” diye belirtti.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.